''MYO Festivali''
Sevgili İsmail Saymaz'ın dediği gibi, yazmazsak olmaz. Yazacaksın. Okuması olan herkes yazacak. Türkçe olur,Almanca olur,Rusça olur veya ortaya karışık olur, yazacaksın abi. Tümcede sözcükleri belli bir düzende serpiştirerek (verstreuen, wie Korrelationsdiagramm) proportional, progressiv bazen de degressiv.
Bizde böyle yapacağız, özet, karekökünü alarak objektif.
MYO Müdürümüz Dipl Ing Düzgün hocamızdan mail geldi 8 aralık perşembe günü saat 13.30 - 16.30 da sosyal tesislerde eksi 3 de MYO Festivali yapılacak,hazırlık ve myo öğrencileri ve öğretmenler davetlidir. Gündem maddeleri iyi planlanmış şekilde.
O gün dersim yok,Prof Dr Şule hocamızla hazırladığımız Kostenanalyse für Ingenieure çalışmamızla ilgili randevuyu görüşerek iptal ettik.
Randevu (Termin) çok önemlidir. Günlük hayatımızda, endüstride vazgeçilmezdir (Man muss auf 3 Dinge achten: Termin,Kosten, Qualitaet). Festival saati öncesinde, her zamanki gibi planlı öğlen yemeğine gideceğim (Grundbedürfnisse des Menschen/A. Maslow). Dr. Physikerin Demet hocayla yemeğe gittik. Gözüm saatte zamanında kalktık. Randevuya erken giderim, prensip (nicht nur Pünktlich, sondern paar Minuten vorher).
Sosyal tesislerde yön ve kat arayışından sonra, MYO Sekreterimiz sevgili Ebru hanıma rastladık, şurası dedi, tribünlere giriş yaptık, tıklım tıklım, motivasyon yüksek, herkes neşeli.
Basketbol sahasında Festival Komitesi üyesi sevgili Derya Hanım, Ebru Hanım, İsmail Bey kuş uçurtmuyor.
MYO hocalarımız, Dipl Ing Talip hoca, Dipl Ing Aydın hoca, Dipl Ing Deniz hoca, Dr Ing Hamdullah hoca, Prof Dr Ing Fuad hoca ve okul müdürümüz Dipl Ing Düzgün hocamız ve yetenekli 10 kadar öğrenci oradalar. Hakan hocamız yok bir de Dipl Ing Arif hoca yok. Arif hoca, aldığım habere göre, yine sanayide atölyelerde praxis peşinde,Maschınenelemente, Kfz-Technologie'ye kafa yoruyor.
Tam zamanında (Just in Time) program başladı. Düzgün hocamız mikrofonla maddeleri anlattı, güncel MIU, Türkiye ve Almanya'da işbirliği yapılan kurumsal firmalar hakkında bilgilendirdi. Duvara yansıyan firmalar arasında adımız da var, Keser GmbH (Bielefeld), mutlu oldum tabi...
Öğrencilerin basket atışlarıyla ilgili ilginç şeyler oluyor. Örneğin top bazen çembere düşüyor, ordan aşağıya, bazen önce çember üzerinde güzel bir dans ettikten sonra fileden geçip hoop aşağıya. Olağanüstü.
Hele şu ip yarışı yok mu, güle güle bayıldık. İsmail beyin disiplinli yönetimi altında, ipin (sağlam) bir tarafına birkaç kişi diğer tarafına birkaç kişi, tam güçle asılıyor (entgegengesetzt), fazla kuvvet ve doğru taktik uygulayan, diğer tarafı adeta dans ettiriyor, kaydırıyor ve oyunu kazanıyor.
Bilhassa Aydın hocanın katıldığı ip çekme yarışı çok eğlenceli. Güle güle bayılırsın. İpe öyle asılıyor ki, Talip hoca bile kıskanıyor. Ama daha önce çimende uyguladığımız ip yarışmasındaki, Arif hocanın hooop deyip ipi çekişimizi yönetmesi kadar neşeli bir şey yoktur sanırım. Gülmekten kırıldık, olmaz böyle bir şey abi...
K. Keser; Ing und Refa-Fachmann